BATI KARADENİZ TUR'UNDAN İZLENİMLER!
Muazzam bir memlekette yaşıyoruz. Taşı toprağı hakikaten her anlamda altın, turizm cenneti yurdumuz. Ve her yeni köşesini gördüğümde yine yeniden aşık oluyorum bu memlekete. Kültürüyle, kendisine has yemekleriyle, gelenekleriyle misafirperverlikleriyle rengarenk bir ülkeyiz biz.
Bu hafta sonu Batı Karadeniz'deydik. Müthiş bir sanat eseri gibi doğasıyla baş başaydık. Safranbolu'da safranın hasadına denk geldik, Amasra'nın muazzam görüntülerine tanıklık ettik. Yedi göllerdeki renk cümbüşüne hayran kaldık. Bolu gölcük göletinde nefis fotoğraflar çektik, ışık yansımalarını ve gün batımını izledik. Abant'ın modern halini gözlemledik. Yol boyunca Karadeniz insanının fıkra gibi anekdotlarına, kıvrak zekasına kahkahalarla güldük. An'ı yakalamanın keyfini sürdük can dostlarımızla. Tenedos Çanakkale tur acentesi aracılığıyla hem çok eğlendik hem de çok güzel bilgilerle donandık, çok da memnun kaldık. Tüm gelen Çanakkale'li dostlarla güzel bir armoni yakaladık .
Her şey bu kadar güzelken, alt yapımda neden Gelibolu bugün bu hallerde diye hayıflandım. Bizim de şahane gezilecek görülecek yerlerimiz olduğu halde niçin biz bu memleketi pazarlamasını bilmiyoruz diye yine kendime dert edindim gezi boyunca. Cumartesi Pazar günleri tatil günü olması hasebiyle müthiş kalabalıktı gezdiğimiz her yer. İnanın yedi göllerden minibüslerimiz yarım saatte trafik yoğunluğu yüzünden çıkamadı, Jandarma gelerek yolları açabildi. Fotoğraf çekip çekilebilmek için neredeyse hep fırsat kolladık. İşletmelerin ticaretlerinin yoğunluğuna şahit olduk. Müşteriler mutlu, esnaf mutlu tüm bu yörelerde.
Yaylalarda halk mangallarda köfte sucuk yaparak gelir kaynağı dahi bulmuş kendilerine. Müstahsil kadınlar ürettikleri ürünleri pazarlama fırsatı yakalamış. Safranbolu tam merkezde Turizm internatıonal'ı kurmuşlar. Safran bitkisinin heykelini dikmişler. Safran ve safran lokumu her çeşidiyle pazarlanıyor. Safranbolu evlerinin magnetleri dahi şahane.
Şimdi soruyorum size, bize memleketimize has neyimiz var görsel olarak sunduğumuz yaz aylarında gelen misafirlerimize? Kışın dini turizm yazın ise yazlıkçı turistlere hizmet verebiliyor muyuz? Kaldı ki geçmiş yıllara nazaran misafirlerimizin konaklayacağı otellerimiz varken biz bu memlekete ne katma değer sağlıyoruz, hiç düşündünüz mü? Bu günlerde en çok da bu işe kafa yoruyorum ben, seyyah kadın olarak. Mesela kadınlarımızın el emeklerini sergileyebildiği tezgahlar sunabiliyor muyuz kendilerine?
Hala bu memlekette birbirimizin ne yaptığıyla ne ettiğiyle uğraşırken buluyorum insanları. Bırakın kardeşim bu boş işleri, bırakın insanların özel yaşamlarını. Kafanızı bu memlekete ne değer sağlayabilirime çalıştırın. Ne tarih öğrenmek istiyor burada yaşayan insanlar ne de vizyonlarını geliştirmeye çalışıyorlar. Safranbolu'da ters ev diye bir mekan yapılmış. Her şey ters içerisinde giriş ücretli kişi başı 10 tl. Hem para kazanıyorlar, hem de turizme katma değer sağlıyorlar.
Bizim Turizm derneğimiz nerede, ne iş yapar ,nasıl çalışır? Bu kadar malzemenin çok olduğu yerin tur acentelerinin programlarında yer almaması hakikaten çok acı değil mi? İsmiyle övündüğümüz, tarihine söz söyletmediğimiz bu memleketi sahipsiz bırakan her ferdi, her STK'yı, her bürokratı ünvanı ne olursa olsun kınıyorum.
Bir şeyler yapmak için çabalayıp çırpınan insanların yaptıkları tüm etkinlik ve girişimleri değersizleştirmeye çalışanları, egolarına yenik düşenleri affetmiyorum..
Siz memleketinize sahip çıkmaz ve değer vermezseniz, kusura bakmayın da kimse size tüm bu beklentilerinizi altın tepside sunmaz, bu da böyle biline !!!
21 EKİM 2109
Yorumlar
Yorum Gönder