SÖZ UÇAR YAZI KALIR

 Bugünlerde uzun zamandır yapmak istediğim fakat bir türlü zaman bulamadığım yazılarımı toplamakla meşgulüm.Orada burada sağda solda ne çok yazı yazmışım ekle ekle bitiremedim günlerdir.Tüm bu yazılarımı toparlarken de her birini yine yeniden okuyarak tasnif ettim.Ve kendi yazdıklarımı bir yabancı gözüyle bakarak yeniden okudum.Okurken de bir arşiv niteliğinde olabilmesi için artık bir blog edinmem gerektiğine karar verdim.

Her ne kadar görsel içeriklerin ve fotoğrafların daha çok beğenildiği ve egemen olduğu bu dönemde hala okunacak yazı yazmak donkişotluk olsa da hem de.Okumayı sevmeyen bir toplum olduğumuz çok aşikarken, yazdıklarımız çok da hak ettikleri yeri bulmasa da benim gibi yazı yazmayı sevenlerin kendi yazdıklarını bloglarında paylaşmaları bence çok güzel.Zira farklı farklı insanların bir konu hakkındaki düşüncelerini dile getirmeleri ve topluma servis yapabilmeleri çeşitliliği görmek adına çok önemli.

Pek çok insandan duyuyorum;''Yazarak ne güzel ifade ediyorsunuz düşüncelerinizi''diyorlar bana.Elbette benim gibi yazan insanlara da söyledikleri gibi.''Ben böyle güzel yazamıyorum, aslında yazmak istiyorum ama yanlış kelimeler kullanacağımdan korkuyorum'' diyen pek çok insanla karşılaşıyorum..

Yazmak biraz cesaret işi bence ve bana göre bir yetenek de değil.Ancak,çok okumaya bağlı olarak,gözlemlerle, araştırmalarla ve elbette ki çok çalışarak geliştirilebilen herkesin kendi tarzını yansıtabildiği düzgün ifadelerle yazabilmektir aslında yetenek.Yani, yazı yazmak değil ama düzgün yazı yazabilmektir yetenek.Öyle bir kerede elime kalem alayım da yazı yazayım demekle de olmaz mesela yazma eylemi.

Üzerinde düşündüğünüz,araştırdığınız sonrasında da derinleştiğiniz konular ve anlatma biçiminiz yazı karakterinizi oluşturur.Bazen soru sorarak bazen bir söyleşi havasında bazen de anekdotlarla okuyucu sizinle buluşur.Birbirinden farklı yazarların yazdıklarını okumak görüş açınızı belirler.

Ben ortaokul dönemimden beri günlük tutarak yazılarımı yazmaya başladım.Derslerimi yazarak çalışırdım,notlar alır sınavlarıma da bu önemli notlara çalışarak girerdim.Yıllar içerisinde de baktım ki söyleyecek ve yazacak şeyler çok birikmiş,başladım tüm gözlemlediklerimi yazmaya.Geçenlerde kendi sayfamda çocuklarınızın yazmasını teşvik etmek için onları günce yazmaya özendirin demiştim.Bir çok arkadaşım ''yarın ilk işim çocuğuma günlük tutacağı defter almak olacak'' diyerek geri bildirimde bulundu bana.Nasıl güzel bir his bu bilemezsiniz.Zira küçücük bir kalbin yüreğinden geçenleri en yakın arkadaşına anasına babasına anlatamadığı hissiyatlarını bir iç döküşle defterine aktarabilmesine sebep olabilmek muazzam bir hissiyat.

Zaten son yıllarda pek çok psikolog ve kişisel gelişimciler hatta astrologlar da yazmayı tavsiye eder oldu topluma.Yazmanın iyileştirici bir etkisi var,en azından benim gibi duygusal olan insanlar için.Bazen yazıp yazıp silsem de seviyorum yazmayı.Yılmadan usanmadan bazen belki aynı noktalara farklı şekilde temas ederek dile getirmeyi seviyorum duygu ve düşüncelerimi.

Genele açık yazılarımın 2013 yılından beri gelibolugaste de yayınlanmasından da gayet memnunum.Arada boşluklar versem de,sadece beni tanıyanların değil tanımayanların dahi yazılarımın altına samimi yorumları benim için çok kıymetli.Zira derdim yazılarımın alkışlanmasından öte, bir konu hakkındaki düşüncelerimi ve gözlemlerimi paylaşmak ve paylaşırken de belki birilerinin sorgulamasına yardımcı olabilmek.Yada birilerinin hissettiklerini sadece kendilerinin duyumsamadığını ve bu dünyada yalnız olmadıkları gerçeğini onlara hissettirebilmek.Birilerinin belki derdine merhem olabilmek kullandığım bir sözcükle yahut bir anıyla..

Velhasılı kelam bundan sonra daha çok beraber olacağız kısmetse.Çünkü hala söyleyeceklerim bitmedi..Bu vesileyle bugüne kadar yazdığım tüm yazılarımı topladığım kendi blog sayfamda da sizlerle buluşmaktan memnuniyet duyacağım.Söz uçar yazı kalır düsturuyla,kendi düşüncelerinizi de paylaştığınız yorumlarınızı okumaktan keyif alacağımı belirtmek isterim..Hepinize kucak dolusu Sevgilerimi gönderiyorum ❤️ (https://dilferce.blogspot.com/)

(23 EKİM 2020)