HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ DEĞİL

 Gençleri çoğu zaman anlayamıyoruz ve buna da nesillerdir Kuşak çatışması diyoruz ya hani. Aslında anlamak istemediğimiz değişen devir, zaman, dönem hatta çağ belki de.

Bir önceki nesil yeni nesli asırlardır anlayamamış, anlamak istememiş. Ayıp, günah, kötü gibi dogmaların içine hapsetmeye çalışmış fark etmeden geleceğini. Oysa kozasını yırtan tırtıl kelebek olmaya kararlıymış.. Çünkü tüm karşı çıkmaların önünde sadece kendi durabilirmiş biliyormuş. İşte bu yüzden gençlik dönemi delikanlılık olarak adlandırılmış asırlardır.

Eğer doğru iletişim kurmak istiyorsanız bugünün gençleriyle onların müsaade ettiği kadar hayatlarında var olabileceğinizi unutmayın. Ve siz bugünün ebeveynleri, kendi ailenizle olan ilişki gibi bir iletişim beklemeyin çocuklarınızdan. Çünkü sınırları var aileleriyle de gençlerin, tüm ilişkilerinde olduğu gibi..

Bugünün gençleri, daha özgürlükçüler, daha kendileri için yaşıyorlar hayatlarını. Ben duyguları çok gelişmiş vaziyette. Biz olmakta güçlük çekiyorlar. Ve bu hayatı ben nasıl yaşamak istiyorum sorusunu kendilerine durmadan soruyorlar. Özgüvenleri fazlaca gelişmiş vaziyette. Ve pek çok insanın düşündüğünün aksine her şeyin fazlasıyla da farkındalar. Korkuları yok, hiçbir şeyden korkmuyorlar, duygusal değiller mantıkla çözüyorlar problemlerini ve sadece hayatın tadını çıkarmaya çalışıyorlar.
Yani her devir kendi çocuklarını yaratmaya devam ediyor. Zira bütün değiştikçe parça da evriliyor ister istemez. Onlarla beraber dönüşmeye hazır olmayan hatta direnç gösteren insanlar olursa etraflarında, sancılı ilişkiler, bitmeyen hayal kırıklıklarıyla dopdolu kaotik bir topluluk olunuveriyor tıpkı günümüzde olduğu gibi.

Bazen başka birinin gerçeğini anlamak için tek yapman gereken bakış açını değiştirmektir der Dan Brown. Yargılamadan infaz etmeden önce gözlemlemek, dinlemek ve anlamak gerek.
Geçmişte pek çok nesile yapılmadığı yapılamadığı gibi hem de kim bilir?