BİRİNİ ELEŞTİRMEK İSTİYORSANIZ BAKACAĞINIZ YER AYNANIZIN KARŞISIDIR
Bugün farklı bir konu hakkında yazmaktı niyetim ama dün gece sosyal paylaşımda yapılan bir bildiri bu konuya daha öncelik vermem gerektiğinin bir işaretiydi sanki.
Etrafımızda her an gelen mesajlar, işaretler o kadar çok ki bunları doğru okumak gerektiğini düşünüyorum. Bu sebepten dolayı bugün insanların birbirleriyle nasıl da iletişim kuramadıklarını, eleştirirken birbirlerini ne kadar acımasızca eleştirdiklerini paylaşmak istiyorum sizlerle.
Herkesin üç aşağı beş yukarı yaşadıkları aslında anlatacaklarım. Hepimizin konuşurken söylerken mangalda kül bırakmadığı fakat yaşarken karşısındaki insanı yerle bir ettiği, ezerek geçerken aslında karşısındakine ben senden üstünüm mesajını güya verdiği bir davranış şekli eleştiri.
Hatta ötekileştirme, sınıflandırma, bölücülük!
Çünkü biz insanları hiç olumlu olarak eleştirmiyoruz. Hep bardağın boş tarafını görüyoruz yaşamımızda. Eşimizi, çocuğumuzu, etrafımızda tanıdığımız tanımadığımız herkesi eleştiriyoruz.
Hem de en acı şekliyle. O kadar acımasızız ki canını yakacak kadar ileriye götürüyoruz işi. Eleştirdiğimiz insanın güzel taraflarını görmüyoruz çünkü. Görmek istemiyoruz. Bazen konuşurken dahi cımbızla çekip alıyoruz lafları ve onu kafamızda şekillendirip, süsleyip inanmak istediğimiz şekle sokuyoruz.
Ve arkasından saldırıyoruz karşımızdakine. Hele daha evveliyatından bir de kızgınlığımız varsa o kişiye bitirmiyoruz, sürdürüyoruz da sürdürüyoruz en ağırından öfkemizi.
Kurabildiğimiz kadar kuruyoruz kendimizi. Bu eleştirileri yapmamız gereken kişi kendimiziz aslında. Kendimizi bu kadar ağır eleştirmiyoruz. Hani bir laf vardır, İnsanı kendi gafleti yakar, herkeste kusur arar kendine şaşı bakar. Ne kadar da doğru açıklıyor bu söz aslında gerçeği.
Kendimizde o kusurlar olmasa nasıl göreceğiz ki karşımızdakinde kusurları. Hele düşmeye görün. En acımasızca eleştiriler en çok da yakın bildiğiniz insanlardan gelir. Oysa kime ne olacağı ne zaman olacağı hiç de belli değilken en insafsızca tenkitler gelir de gelir üstünüze. Tüm bunların altında yatan gerçek ise eleştirdiğiniz kişi gibi olmak isteyişiniz fakat olamayışınızdır.
Herkesin var olma gerçeği farklıdır. Sizin için değersiz olan bir insan ki her insan bir mucizedir, ne cevherler taşır içinde bilemezsiniz. Dinsiz, ateist olarak gördüğünüz insan öyle bir iyilik yapar ki, sizin senelerce kendinizi zorlayarak yaptığınız her şeyi bir anda ezer geçer. Kimin ne olacağı son nefes verilene kadar belli değildir bu alemde.
Seneler evvel bir Psikologtan duymuştum çok da hoşuma gitmişti. Çocuk oyuncaklarından bul tak ta bulunan kare olan şekle daireyi atamazsınız demişti. İnsanları istediğiniz kalıplara sokmaktan vazgeçin. Görmek istediğiniz biçimde görmekten vazgeçin. Oldukları gibi kabul etmeye çalışın. Güzel yönlerini ortaya çıkarmalarına yardımcı olun insanların.
Unutmayın söylediğimiz her söz kendimizden kendimize söylenen kelimeler bütünüdür. Ve kişinin değerini ağzından çıkan sözler belirler. Lütfen sevgiyi öne geçirerek kucaklayın herkesi. Düşenin yanında olun, ihtiyacı olana yardım edin, hasta olana hiç değilse bir dua ediverin.
İnanın hepimiz BİR'iz aslında.
Sevgilerimle.(24 OCAK 2014)
Yorumlar
Yorum Gönder