CESARETİNİZ VAR MI?
İnsanlar neden kendi içlerinde dahi O'cu Bu'cu olarak ayrıştılır ki anlayamıyorum? Hayır elinize ne geçiyor, bu kadar bölücülük yaparak?
Hak ve hakikat birdir, var mı cesaretiniz çok sevdiğinizi zan'ettiğiniz insanlara dahi onunla aynı fikirde olmadığınızı söylemeye cesaretiniz?
Nedir sizi bu kadar korkutan, ürküten? Neyi kaybetmekten korkuyorsunuz? Farkında değil misiniz, bu millet ne çektiyse bölücülükten çekti. Cem olmaya cesaret edemedi, Bir'liğin altında toplanamadı.
Hep aynı fikirleri duymaktan, hep aynı gazeteyi okumaktan, hep aynı insanlarla beraber olmaktan, diğerlerini ve farklı fikirleri dinleyip okumaktan görmezden geldi, imtina etti. Herkes aynı pencereden bakmıyor hayata, hadiselere..
Farklılıktır bizi insan yapan, vefa eksikliklerini tamamlayabilmektir karşısındaki insanın hatta canlının. Tabii vefa'yı, minneti unutmadan. Eksiklerini tamamlayabildiğiniz insanlara yapmanız gerekeni yapıyorsunuz, yapıyoruz aslında. Ekstra değil yaptıklarınız, yaptıklarımız..
Ama öyle kaybettik ki değerlerimizi, bizlere eksiklerimizi söylemeye çalışanları önce korkuttuk sonra susturduk hatta kırdık. Belki isteyerek belki istemeden ama uzaklaştırdık kendimizden her geçen gün. Cesurca yiğitçe arz edemedik, söyleyemedik yüzlerine eksikliklerini.
Çünkü biz önce eksiklerimizin yüzümüze söylenmesinden korktuk, incindik. Arkadan atıp tutmayı daha çok sevdik, Allah'tan korkmadık da kul'dan korktuk. Bilemedik olan'ın olmayan'a borcu olduğunu, onun için de ol'durmadık birbirimizi.
Şimdilerde herkes kendi kabuğuna çekilmiş, suskun. "Aman bana kimse laf etmesin, ben de sadece seyredeyim alemi" derdinde. Çaba göstereceğiz, mücadele edeceğiz, kırıp dökmeden birbirimizi. Bugünkü ahvalimiz tam da bu, herkes kendi kabuğunda yaşıyor.
Çünkü bizim görüşümüzden olmayan hiç kimseyi sevmiyoruz, yalnızlaştık anlayacağınız. Çat kapı gidilen komşuluk da kalmadı, derdini, sevincini paylaşabileceğin insan da.
Kim mi yaptı bizlere tüm bunları; Ben, sen, o, biz, siz, onlar..
Sevgilerimle...(21 EKİM 2016)
Yorumlar
Yorum Gönder