Dünya Bizim İçimizde

 Bu sabah OECD ülkeleri içinde en mutsuz ülke Türkiye haberiyle güne başladık..


Hiç de şaşırmadım doğrusu!..

İyi bir gözlemciyseniz, bu sonuca rahatlıkla siz de varabilirsiniz.. Hem de anket filan düzenlemeden, anket sonucu beklemeden..

Nasıl mutlu olsunlar ki insanlar? Her geçen gün yaşam şartları ağırlaşırken, ihtiyaçlar da çoğaldı.. Ne çalışan insanlar hayatlarından memnun, ne de emekliler.. Ekonomik şartları kötü olan, geçim sıkıntısı çeken insan, nasıl mutlu olur ki? Gülmeyen yüzler, öfke patlaması yaşayan, hatta psikolojik tedavi gören, birbirine hoşgörü göstermeyen bir millet olduk çıktık...

Çocuğumuzdan gencimize, yetişkinimizden yaşlımıza kadar, herkes de bir huzursuzluk, gerginlik... Hiç kimse yaptığı işten memnun değil, yada bulunduğu durumdan... Bu durum, tüm sosyal yaşantımıza yansıdığı gibi, özel yaşantımıza da yansıyor ne yazık ki.. Son yıllarda boşanmaların artması da ekonomik sıkıntıların sonuçlarından sadece biri.. Sanıyorum ki bu jenerasyon da böyle bir savaş veriyor..

Son dönemlerde yaşanan kadına şiddet, ahlak çöküntüsü ve intihar vakaları ciddi artış göstermekte.. Bankalara borcu olmayan insan sayısı yok denecek kadar az ne yazık ki... Temel gereksinimlerini bile karşılamakta zorlanan insanlar, nasıl mutlu olabilirler?

Bence böyle bir ortamda mutlu olabilmek zor zanaat.. Ama yine de mutlu olabilmeyi öğrenmeliyiz... Öğrenmeliyiz diyorum, çünkü hakikaten mutlu olmayı bilmiyoruz.. En ufak hadiselerden dahi fazlasıyla etkileniyor, karşımızdaki insanları da mutsuz ediyoruz.. Önce bakış açımızı değiştirmeli, bardağın hep boş tarafını değil de dolu tarafını görmeyi becerebilmeliyiz.. Kendimizi değiştirmeye çalışmalı, idrakimizi arttırmalıyız..

Bunu önce kendimize sonra evlatlarımıza, yaşadığımız insanlara ve çevremize borçluyuz.. Unutmamalıyız ki, bir insan değişirse Dünya değişir..

Çünkü dünya bizim içimizde...(Şubat 2014)



Yorumlar

Popüler Yayınlar