ERKEKLER

 

Kocaman yürekli olur aslında erkekler.

Sevdikleri vakit karşılarında hiçbir engel tanımadan, delicesine, ölürcesine ve çılgıncasına severler. Ama hevesleri elde edene kadardır pek çoğunun karşısındakini.

Yumuşacık kalpleri vardır, çok da duygusallardır. Yetiştirilirken ebeveynleri tarafından hep bastırmaları istenir duygularını.

Erkekler ağlamaz sözü de oradan gelir. Hayatın her anında, başlarına ne gelirse gelsin, hep dik durmaya çalışırlar. Duygularını bastırırlar da bastırırlar. Mesela biz kadınlar gibi, içlerini çeke çeke ağlayamazlar. Ne kadar insancıl bir davranış olduğunu bilseler de ağlamanın, tutarlar kendilerini.

Ve hep onları teskin edecek bir kadının ihtiyacını duyarlar. En sert gözükeni bile, bir kadının şefkatli ve sımsıcak sözleriyle yumuşar.

Annelerine çok düşkündürler. Ama bunu bile ifade etmekte zorlanırlar. Çevresi tarafından anasının kuzusu yaftasını yememek için. Eşlerini de annelerine benzer kadınlardan seçmeye çalışırlar. Daha doğrusu eşlerinde annelerinin vasıflarının olmasını beklerler.

Zordur erkek olmak. Çok yavaş olsalar sorundur, çok sert olmaları daha büyük bir sorun. Ayarlayamazlar bazen nasıl davranacaklarını da. Ya hiç konuşmazlar, ya da konuşmaya başlarlarsa bitmez anlatacakları. Galiba biraz ipin ucunu kaçırırlar ister istemez.

Bağımlılıkları da fazladır mesela. Severler her şeyin dibini görmeyi. Belki de onun için hayatlarında hep bir kadına bu yüzden ihtiyaç duyarlar. Kadın onların bir yerde el frenidir. Her ne kadar son sözü kendileri söylemek isteselerde o son sözü söylerken bile bir kadının düşüncelerini yansıtırlar.

Çok düz mantık kullanırlar yaşamın içerisinde verdikleri her kararda. Kadınlar kadar detaycı olmadıkları için hayatları siyah ve beyazdan ibarettir. Başka renk bilmezler.

Aklı temsil ederler erkekler. Fakat o aklı bile kullanırken yine bir kadının etkisinde kalırlar. Bazen ne kadar da zora sokarlar kendilerini. Kıvıramazlar çünkü. Her şey nettir onların gözünde. Sarf ettikleri kelimelerinin nerelere gideceğini düşünmeden konuşurlar. Sonradan fark ederler ama vakit çok geçtir.

Tepkileri de çok serttir, ah bir de ne zaman ve nerede o tepkiyi vereceklerini bir bilseler. Hiç olmayacak bir yerde ani tepkiler verebilmeye müsaitlerdir.

Zaafları vardır. Zaman zaman bu zaaflarına da yenik düşerler. Baba olmaktan çok mutluluk duyarlar ama bazen bir baba gibi davranmayı da beceremezler, hele günümüzde. Çünkü çoğu sert babaların çocuklarıdır. Onlar babaları gibi olmayı istemezler, çocuklarıyla arkadaş olmayı yeğlerler. Arkadaş gibi olmaları güzeldir de iyi polisi oynarlarken, anneleri farkında olmadan evin içerisinde kötü polis yaparlar.

Hele erkek çocukları olan babalar, çocukları ne yaparsa yapsın fazlasıyla hoşgörüyle karşılarlar. Daha toleranslı davranırlar erkek çocuklarına. "Ben onun yaşında daha fazlasını yapıyordum" diyerek, anneye karşı kendilerini de çocuklarını da savunurlar. Çocuklarından dolayı bir sıkıntısı varsa anneye söylerler ama çocuklarının yüzünü görünce hiçbir şey yokmuş gibi davranmaya devam ederler. Yani aslında anneleri hep arada bırakırlar.

Küçük bir çocuk gizlidir aslında içlerinde. Hep sevilmek istenen, hoşgörüyle davranışları karşılanan bir erkek çocuğu. Kaç yaşlarında olursa olsun hem de.

Özgürlüklerine çok düşkündürler. Asla taviz vermezler özgürlüklerinden. Bazen bu kadar özgür olmaları başlarına iş açsa da yapacaklarını yaparlar yine de. Eğer eşleri hep onları hoş görense evin içerisinde daha rahat hareket ederler. Ama asıl olan yaşamın içerisinde adam gibi adam olabilmektir aslında ve baba gibi bir baba.

Sevgilerimle.

Bir baba gittiğinde;
Arkanı yasladığın duvar
Sabahları sıcak ekmek
Okul harçlığı, otobüs bileti
Ciğerinden bir parça gider
Gider de gider...

En sinirli anında bile,
Dudağının kenarında bir gülümseme
Bayramda öpülecek el
Çocuklarımızı sırtında taşıyan
O sevimli dede gider
Gider de gider...

Bir içten "oğlum, kızım" sözünün sahibi
İnatçı bir siyasetçi
Koca bir beden
Çocuk bir yürek
Anneyle yapılan lüzumsuz tartışmalar
Heyecanlı bir taraftar
Çalışkan bir "Adam" gider
Gider de gider...

Bir sarılmaya, bir çift söze bile
Fırsat vermez Azrail
Vakit geldiği zaman
Sadece baban değil
Atan gider
Canın gider
Kanın gider
Gider de gider...

Dolmaz boşluğu kısa zamanda
Hep bir ses ararsın, bir nefes
Bir anahtar tıkırtısı
Yanlış bir iş yapınca
Gözünün içine bakılmasını
Ama sadece beklersin
Çünkü; Bir baba gittiğinde,
Sadece baban değil;
Bir dostun,
Bir arkadaşın,
Bir sırdaşın,
Bir öğretmenin,
Bir ustan,
Bir yanın gider...
Gider de gider !(23 ARALIK 2013)




Yorumlar

Popüler Yayınlar