PAYLAŞTIĞIN SENİNDİR,BİRİKTİRDİĞİN BAŞKASININ


 Kurban bayramına sayılı günler kaldı..

Bu mübarek günler, bizlerin biraz daha Yaradan'a yakın olmamızı sağlayan, onu idrak etmeye çalıştığımız, yardımın, yardımlaşmanın da arttığı, karşımızda bizim gibi olan, fakat farklı hayatlar yaşayan insanları anlamaya çalıştığımız, aslında kendimizi tanımaya yönelik ender günler..

Hiç dini inancınız olmasa dahi, yaradan öyle güzel ayarlayıp, program yapmış ki, bu mübarek günleri, her Müslüman olana hatırlatmış..

Kulum ben buradayım, sen kiminlesin, neredesin, nidasını bayramları vesile ederek sunmuş insanoğluna.. Bayramları yine vesile ederek, dargınların barışmalarını istemiş.. İhtiyaç sahiplerine durumu iyi olan insanların yardım etmelerini, nefsimize ağır gelmesine rağmen yaptığımız her hayırla birlikte aslında ne kadar dirildiğimizi mutlu olduğumuzu görmemizi sağlamış..

Et bayramı, telaşlı bayram, tekbirli bayram, kazalı bayram diye bir çok da isim almış halk arasında kurban bayramı..

Hikayesi aslında hepimizin bildiği, Hz.İbrahim Peygamberin biricik oğlu Hz.İsmail'i Yaradan'a verdiği söz mukabilinde kurban etmek üzere başlayan ve sonrasında da tüm inanan Müslümanlara da durumu özellikle iyi olanlara vacip olan bir bayram bu bayram..

Görünüşte kurban kesmek gibi gözüken bu bayramın aslında görülmeyen tarafı, nefsimizdeki aşırılıkları verebilmek, ya da kurban etmek denilebilir.. Nefsimizdeki aşırılıklar kıskançlık, yalan, riyakarlık, benlik, menfaatçilik vs. gibi uzayıp giden rahatsızlıklar..

İşte bu rahatsızlıklar, aslında bizim özgür olmamızı engelleyen davranışlar.. Bizi bizden uzaklaştıran bu davranışları, nefsimizin hastalıklarını kurban edip, vazgeçebilirsek bayram amacına ulaşmış olur ve bizim hakikatte bayram edebilmemizi sağlar..

Kurbiyet demek kurban.. Yani yakınlık.. İşte bu yakınlığı sağlayacak olan da etrafımızdaki insanlara hizmet etmek, yardım etmek... İhtiyaç sahiplerinin dertlerine deva olabilmek.. İnanın hizmetin karşılığında aldığınız zevkin ve mutluluğun değeri hiç bir şeyle ölçülemez.. İnsanlara yardım ederken de bunu göstererek değil de alçak gönüllülükle, tevazuyla yapabilmek lazım..

Hani bir elin verdiğini, öbür elin görmemesi gibi.. Osmanlı'da bir adet varmış evvelden, benim de çok hoşuma giden.. Hemen hemen her mahallede Sadaka Taşları varmış. Bu sadaka taşlarının içerisine hali vakti iyi olan insanlar para koyarlarmış kimseye göstermeden.. İhtiyaç sahipleri de o sadaka taşlarının içerisinden kendi ihtiyaçları nispetinde o paraları alırlarmış. Kendi ihtiyaçları olmayanı da orada bırakırlarmış, başka ihtiyaç sahipleri de kalandan istifade edebilsinler diye.

Düşünüyorum da bizler ne kadar uzaklaştık bu tarz davranışlardan. Ne oldu, ne değişti de biz bu hale geldik? Ne vakit unuttuk insanlığı? Paylaşmanın en zirve olduğu, veren elin alan elden üstün olduğu gerçekliğini savunan şahane bir dine sahibiz.. Ama fiiliyata gelince ne yazık ki ne kadar Müslümanlıktan uzak yaşıyoruz...

Mesleğim icabı bebek ve çocuklarını bu bayram üzeri giydirmeye gelen insanları, aileleri gözlemliyorum da herkes gücü nispetinde biricik yavrularına en güzelini, en iyisini almaya çalışıyor bayramlıkların...

Ya alamayanlar? Ya bayramı bayram gibi yaşayamayan çocuklar? Hiç hakları yok mu onların da bayram yapmaya, bayramlık almaya? Keşke herkes gücü nispetinde etrafındaki çocuklara, ihtiyaç sahiplerine yardım elini uzatabilse, uzatmaya çalışabilse..

İnanın hiç bir şey eksilmiyor siz verdikçe, hatta çoğalıyor, artıyor.. Verdiklerinizin aslında kendinize faydası var.. Siz, biz sadece aracıyız.. Karşınızdaki insana yaptığınız her iyilik ve yardım aslında kendinize yaptığınız birer yatırım neredeyse..

Lütfen bu yazıyı okuduktan sonra bir düşünün.. Etrafınızdaki bir çocuğa, ihtiyaç sahibine en son ne zaman bir yardım yaptınız?

Yazımı bir anekdotla bitirmek istiyorum..

Hz.Aişe bir dilenciye bile sadaka verirken o sadakaya güzel koku sürerek verirmiş.. Niye böyle yapıyorsun diye soranlara da çünkü o sadaka verdiğim kişiden önce Allah'ın eline düşer dermiş.. Kime verdiğimize takılmadan, sadece yaradan'ın bizlerden razı olmasını istemeliyiz..

Unutmayalım ki, paylaştığımız bizimdir, biriktirdiğimiz başkasının..

Hayırlı bir bayram geçirmek ve bu idrakte olabilmek üzere..

Sevgilerimle..(EKİM 2013)




Yorumlar

Popüler Yayınlar