GELİBOLU
Doğmadım bu memlekette ama doğsam da ancak bu kadar severdim herhalde. Ben 12 yaşındayken geldik Gelibolu'ya, Orta 2.sınıfı burada okumak üzere. Nereden bilebilirdim ki, daha da bu memleketten ayrılamayacağımı. Yaşadıkça alışacağımı, tutkuyla aşık olacağımı bu kasabaya.
İlk yerleşik düzene geçişi deneyimlediğim yerdir Gelibolu benim için. İlk defa uzun soluklu arkadaşlarımın olduğu, ayrılmak zorunda olmadığım dostluklar kurduğum, kendimi belki de yeniden doğurduğum yerdir.
Eşsiz doğasıyla büyüleyendir beni. Bitmeyen lodosuyla zaman zaman gerginleştiren, sıcağıyla sarıp sarmalayandır. Fenerinden yansıyan ışığıyla geceleri güvende olduğumu hissettirendir. Mehtabıyla başka başka alemlere savurup melankolik ruh hali içerisinde olmamı sağlayandır.
Esen poyrazıyla kemiklerime iliklerime kadar işleyen soğuğuyla yaşadığımı hissettirendir. Boğazın incisidir, kaçıp gitmek için can attığım ancak üç gün sonra delice özlem duyup hunharca özlediğim yerdir.
Semalarında bembeyaz martıların çığlık attığı, karabatakların denizinde bir görünüp bir kaybolduğu Yaradan'ın cömert davrandığı adeta cennetinden bir köşedir.
Nadir de olsa yağan karıyla bembeyaz gelinlikler içerisinde göz süzen bir afet-i devrandır. Biraz arabesk biraz pop biraz da sanat müziğidir.
Kıyısında köşesinde hatta çeşme başlarında yaşanan ilk aşktır. Midesinde kelebeklerin uçuştuğuna tanıklık eden pek çok gencin tutkulu heyecanıdır, unutamadığıdır, özlemidir.
Araya mesafeler girse de yaşayıp yaşattıklarıyla mutlaka günün birinde geri dönülen en eski sevgili, ana kucağı baba ocağı ,ilk aşk’tır Gelibolu
Sevgilerimle...14 02 2021
Yorumlar
Yorum Gönder